Üçüncü Göz Faktörü

Yağmur duasına çıkan bir bilim insanı düşünelim. Bu bilim insanı aslında bu yaptığı eylemin hiçbir anlamı olmadığını bilmektedir. Ancak bilimsel çalışmaların halkta karşılığı olmadığını gözlemlemiş ve halkın arasına karışmaya karar vermiştir. Buradaki amacı şüphesiz ki halkı bilinçlendirmek ve doğru bilinen yanlışları kendi bilimsel dayanaklı doğruları ile değiştirerek, bilime güveni aşılamakmış. Oysa bu çok doğru amaç için çok yanlış bir yol seçtiğinden ve halkı yönlendirmek konusunda istismarcıların bilim insanına göre çok daha usta olmaları sebebiyle, halk tarafından bireysel olarak kabul olmuş ama bilimsel olarak asla kabul görmemiştir.

Bunun başlıca nedeni yukarıda belirtildiği gibi istismarcıların halkı yönlendirme konusunda bilim insanından çok daha profesyonel olmalarıdır. Sonrasında ise bilim insanının üçüncü göz faktörünü doğru öngörememiş olduğu gerçeği gelir.

Üçüncü göz faktörü: Bir olayı, içinde bulunmaksızın kendince yorumlayıp, özünden farklı olarak algılama ya da içinde bulunan taraflardan baskın olanın istediği doğrultuda algılama.

Bilim insanı bu durumda hem istismarcıları ve onların kitleler üzerindeki etkilerini hafife almış hem de doğrudan hitap edilen kitlenin dışında kalan üçüncü gözlerin olaya dair yorumlarını (muhtemeldir ki hatalı) öngörememiştir. 

Bir diğer önemli husus ise aslında hiç böyle bir niyeti olmadığı halde bilim insanın bilime verdiği zarardır. 

Sonuç olarak yağmur duası ile yağmur yağmaz. İnsanların bir bölümü buna gerçekten ve iyi niyetle inanıyor olabilirler ve bir bölümü de bu inancı sömürerek kişisel çıkar elde ediyor olabilir. Ama bunun gerçeğe olumlu hiçbir etkisi yoktur. Oysa olumsuz etkisi pek çoktur. İlk olarak da yağmurun gerçekte neden yağmadığını öğrenmek ve ne olursa yağacağını çözmek gibi ancak bilim insanlarının yapacağı türden açıklamaları etkisiz kılmaktır.

Bu gerçeği bilmesine rağmen bilim insanının yine de böyle bir yol seçmesi tartışmasız bir şekilde yanlıştır ve kendince bulduğu çözüm her ne kadar iyi niyetli olsa da gerçekte ,yol açtıkları bakımından büyük bir hata ve hatta hatanın boyutuna göre de suçtur.