Bilgi Üzerine 3

Çağımızda bilgiye ulaşım hem kolaylaştı hem de çeşitlendi. Fakat bunun yanında bilgi kirliliği de arttı ve sadece bu amaçla faaliyet gösteren yayıcılar oluştu. Bu yayıcılar sayesinde doğru yanlış ayırımı gözetmeksizin dağılan bilgi, çok sayıda insana ulaştı. Bunun sonucunda ise toplumun tüm katmanlarında ciddi bir denetimsiz bilgi birikti.

Ortalama birey açısından ilk bakışta bu bilgi birikiminden payına düşeni almak elbette olumlu bir gelişme olarak gözükebilir. Fakat öz itibarıyla bu bilginin tartışmalı oluşu, yepyeni bir soruna yol açtı; Artık herkes bir şeyler biliyor.

Çocuklar çabuk öğrenirler malumunuz. Hatta çoğu zaman siz hiçbir şey öğretmeseniz bile, sadece sizi izleyerek çabucak öğrenirler. Bunun en temel nedeni henüz zihinlerindeki berraklığı kaybetmemiş oluşları ve yetişkinlerde bulunan hatalı önyargılara sahip olmayışlarıdır.

Yetişkinler ise çağımızın getirdiği kolaylık sayesinde ihtiyaçları olsun ya da olmasın sonsuz bir bilgi havuzunda yaşarlar ve ister istemez bundan nasiplenirler. Birçoğu zihinlerini dolduran daha doğrusu orayı işgal eden kirliliğin yarattığı tehlikenin farkında bile değildir. Aksine biliyor olmanın mutluluğunu doyasıya yaşarlar. Oysa bu kolay ulaşılabilir havuzdan edinilen bilgilerin herhangi bir denetimden geçmeyişi, onları tehlikeli hale getiren ilk unsurdur. Zira tüm bu bilgiler yanlış olabilir ve siz bunun ayırdına varamayabilirsiniz. İkinci unsur ise bu kirliliğin kişide yarattığı biliyor olma hâli, onda birtakım hatalı yargılara yol açabilir ve hatta hayata karşı tavrını tümüyle değiştirebilir. 

Artık bu andan sonra kişi öncesinde edindiği yanlış bilgiler ve bunların yarattığı hatalı yargılar sebebiyle, sonrasındaki havuz alış verişini de aynı doğrultuda yapar. Sonuç olarak hiç bilmeyen insana bir şeyler öğretmek, bir çocuğa öğretmek kadar kolayken, hayatı bu doğrultuya bir kere hapsolan kişiye öğretmek oldukça zorlaşır.