Siyasi Meseleler(Kırmızı Çizgiler)

Herkesin var mı bilmiyorum ama benim kırmızı çizgilerim var. Bu çizgiler dahilinde kaldıkları sürece seçmen olarak tüm muhalifleri destekleyebilirim. Bu çizgilerin dışına çıkarlarsa kan bağı bile tanımam, siler atarım hayatımdan. 


Bugün Ümit Özdağ bu çizgilerin içinde ve haliyle de desteğimi alıyor. Ama mesela kısa bir dönemliğine Sinan Oğan da bu çizgilerin içindeydi. Sonra çizgilerin dışına çıkınca, saniye düşünmeden sildim attım. İnanın hiç zor olmadı bu ve herhangi bir pişmanlık falan da duymadım. Bir seçmen olarak destek verme ihtimalim olan siyasilerin hepsi hakkında istihbarat raporu edinecek halim yok. Benim çizgilerim dahilinde siyaset ürettikleri ve tutarsız davranmadıkları sürece destekler, aksi durumda üzülmekle falan vakit kaybetmez, siler atarım.


Bir zamanlar Numan Kurtulmuş da muhalifti. Bir zamanlar Süleyman Soylu da muhalifti. Yine bir zamanlar Devlet Bahçeli de muhalifti. Ben bu üç ismi de hiçbir zaman desteklemedim ama kendi çizgilerimden yola çıkarak, bu isimlerin destekçilerinden de benzer bir ahlaki yaklaşımla zamanında takip ettikleri bu liderlerden destek çekmelerini bekledim ve bunu yapanlara saygı duydum. Çünkü kendi çizgilerine uymayan hareketlere karşı tepkilerini gösterdiler. Oysa lideri dün söylediğini bugün inkar etse de, bugün yaptığıyla övündüğünü yarın suç saysa da peşinden giden çizgisizlere saygı duymuyorum.


Bugün gündemde olduğu için söylüyorum ki Meral Akşener’i de hiç desteklemedim ama destekleyebilirdim. Doğrudan kabul edilemez bulduğum bir yaklaşımı yoktu. Hoşuma gitmeyen birçok şey yaptı ve zaten bu yüzden de partisini 2002’nin AKP’sine benzeterek eleştirmiştim. Buna rağmen düşmanlık etmedim. Çünkü kimse Kemal Kılıçdaroğlu kadar çok ve olumsuz sonuçlar doğuran hata yapamazdı bana göre(Hâlâ böyle düşünüyorum.). Oysa şimdi iktidarın çizgilerinin içine dahil olduktan sonra artık yollarımızın kesişme ihtimali kalmadı. Ama yine benim için sorun yok. İYİ Parti’ye düşman değilim ve kin tutmuyorum. Tıpkı Kılıçdaroğlu’nun hataları yüzünden Özgür Özel’i suçlamadığım gibi(Onu kendi hatalarından suçluyorum.), Akşener’in hataları yüzünden de Müsavat Dervişoğlu’nu suçlamıyorum. 


Sonuç itibarıyla herkesin kırmızı çizgileri olması ve sadece bu çizgiler dahilinde siyaset ürettikleri sürece liderleri ya da partileri desteklemeleri gerektiğini düşünüyorum. Aksi durumda yani her koşulda destek verirseniz, bu koşulsuz desteği alan kişi ya da kurum tarafından kandırılma ihtimaliniz artar. Oysa çizgiler sizi korur. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar